Kadının cinsel ilişkiden korkması, sıklıkla bilgi eksikliği ve yanlış deneyimlemeler sonucunda olmaktadır.
Toplumumuzda ‘ilk gece’ diye adlandırılan ilk vajinal birleşme, her çift için oldukça önemlidir.
Genellikle bu geceden çekinilir, çünkü kızlık zarına yüklenen anlamlar ve ilk geceye ait doğru bilinen yanlışlar pek çok kaygılara sebep olmaktadır. Aşırı kaygı yükleyen kadınların pek çoğu birleşme anı geldiğinde kasılma ve geri çekilme ile cinsel birleşmeyi sağlayamazlar.
Daha önce herhangi bir cinsel tecrübesi olmayan bireyin, ilk ilişkiye dair derin kaygı ve korkuları hissetmesidir.
Genellikle buna bağlı olarak istemsiz kasılmalar olur ve cinsel birleşme tam anlamı ile yaşanamaz. Bu durum çiftlerin cinsel ilişkide sakinliğini koruması, birbirlerine karşı anlayışlı ve sabırlı olmaları ile zamanla aşılabilir. Ancak, ilk geceye ait korkularını yenemeyenlerde ve olumsuz denemeler neticesinde sorun kalıcı hale gelmekte ve “Vajinismus” dediğimiz cinsel sorun ortaya çıkmaktadır.
Vajinadaki kasların, cinsel ilişki sırasında kontrolsüz ve istemsiz kasılması sonucunda tam bir birleşmenin sağlanamamasıdır. Vajinismus bir “ilk gece korkusu” olarak da bilinir.
Vajinismus hastalarının çoğunda cinsel ilişki hiç gerçekleşemez ya da çok zorlu bir şekilde olur. Bu durum çoğunlukla psikolojikken, nadiren fiziksel sebeplerden kaynaklı olarak da ortaya çıkabilir. Cinselliğe dair doğru bilinen yanlışlar, vajinismusun en sık sebepleridir.
Toplumumuzda cinsel eğitimin yeteri düzeyde olmaması ve tecrübe eksikliğine bağlı olarak, ilk geceye ait yanlış inanışlar oldukça yaygındır. ‘Cinsel mitler’ adı verilen bu yanlışlar toplum genelince kabul gören, kulaktan kulağa yayılan, abartılı ve yanlış pek çok inanışları içerir.
Bunlar bilimsel olarak asla kabul görmeyen, cinselliğin doğasına uymayan, olumsuz ve kişiyi cinsellikten uzaklaştıran bilgilerdir. Cinsel mitlere örnek verecek olursak;
Kadının cinsel ilişkiden korkması, sıklıkla bilgi eksikliği ve yanlış deneyimlemeler sonucunda olmaktadır. Arkadaş çevresi veya aileden aktarılan yanlış bilgiler de korkunun sebepleri arasındadır. Yerleşik cinsel mitler neticesinde bazı kadınlar ilk gecelerinde acı ve kanama kaygılarına sahiptirler.
İlk cinsel birleşmede kan gelmesi şart değildir veya oluşan kanama birkaç damla ile sınırlıdır. Bazen oluşan kanama mikroskobik düzeydedir ve gözle bile fark edilmez. Yani, sanılanın aksine yoğun bir kanama izlenmez.
Pek çok bilimsel makalede de belirtildiği üzere, ilk birleşmesi olan kadınların %52’sinde hiç kanama olmamaktadır. Yeterli düzeydeki uyarılma ve ıslanma ilişkinin oldukça konforlu ve ağrısız geçmesini sağlayacaktır.
Bazı durumlarda, ilk gece kanaması beklenenden fazladır. Bunun genelde iki sebebi vardır:
Kaygıya bağlı vajinal kasılmalar ve vajinal kuruluk sonrası oluşan yırtıklar nedeni ile kanama normalden fazladır.
İlk gece kızlık zarı kanaması fazla olan (2-3 pet ve üzeri) kadınların jinekolojik bir değerlendirmeden geçmeleri önerilmektedir.
Sağlıklı bir cinsel hayat için en önemli noktalardan biri, her iki tarafı da yeterli düzeyde tatmin eden birlikteliğin yaşanmasıdır. Cinsellikte alınan haz, birçok faktöre bağlı olarak değişir. Rahat, acı-ağrı endişesi olmadan, anda kalınarak yaşanan ilişkiler cinsellik için çok önemlidir.
Cinsellikte alınan hazzı azaltan ve hatta engel olan nedenleri sıralayacak olursak:
İlk geceye dair korkular erkeklerde de olabilir. Tıpkı kadında olduğu gibi, birleşme anında heyecan ve başaramama kaygısı sonucunda kasılma, gevşeyememe, ereksiyon ve erken boşalma görülebilmektedir. Bu durum, aynı kadınlarda olduğu gibi genellikle bilgi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Tedavisi ise cinsel terapidir.
Erken yaşlarda verilen cinsel eğitim önemlidir. Çocuğun gelişimi sırasında yaşına uygun verilecek eğitimler, onun ilerde taşıyacağı gereksiz kaygıların önüne geçecektir.
İlk geceye dair endişeleri olan çiftler ise mutlaka bu durumu birbirleriyle paylaşmalı, gerekirse deneyimlemeden önce bir cinsel danışmanlık almalıdırlar. Böylelikle cinsel hayatları çok daha sağlıklı olacaktır. Cinsel danışmanlık, çiftlerin ilk cinsel ilişkide ve ilerleyen dönemlerde nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgileri içermektedir.
İlk gece korkusu yaşayan çiftler, cinsel birleşme deneyimlerinde sürekli bir zorlukla karşılaşıyorlarsa mutlaka cinsel terapi almalıdırlar. Cinsel terapilerde uygulanan egzersizler sayesinde kaygıları hızla azalarak sonlanacaktır.
Hem kadın hem erkek için ilk cinsel ilişki çok önemli ve çok özeldir. İlk ilişkinin iyi bir şekilde geçmesi için her iki tarafın da psikolojik olarak buna hazır olması gerekir. İletişimleri iyi olan, korku ve endişelerini birbirleri ile paylaşan çiftler ilk gecelerini çok iyi yöneteceklerdir.
Yine de bazı durumlarda, cinsel ilişki sırasında beklenmeyen tepkiler ortaya çıkabilir. Örnek olarak; çok yorgun bir geçen günün sonunda ya da ortamın cinsel ilişkiye müsait olmadığı durumlarda rahat olunamayacağı için ilişki istenildiği gibi geçmeyebilir. Böyle durumlar varlığında, gerekirse ilişki ertelenmelidir.
Gebelik planlanmıyorsa ilk ilişkide mutlaka bir korunma yöntemi kullanılmalıdır. Bu, genellikle ihmal edilen bir durumdur. Eğer bir kadın gebe kalma endişesi taşıyorsa ilişki de rahat olmayacak ve bu da ilişki beklentisini karşılamayacaktır. Sizin için en uygun korunma yöntemi konusunda jinekolog hekiminiz ile görüşmeniz faydalı olacaktır.
Erkeklerin bu süreci kolaylaştırmak ve eşlerini rahatlatmak için yapması gerekenler:
İlk gecelerinde, cinsel ilişkiyi tam anlamıyla yaşayan çift sayısı nispeten azdır. Çoğu çift, birkaç gün bunu deneyimlediklerinde ancak başarılı olurlar.
Kadınların bir kısmında ise ilerleyen zamana rağmen, ilk gece korkuları artarak devam etmekte ve sorun kalıcı hale gelmektedir. Her olumsuz birleşme deneyimi endişelerini daha da artırmaktadır. “Negatif koşullanma” adını verdiğimiz bu durum ile artık vajinismus hastalığı gelişmiştir.
Vajinismus ertelenmemesi gereken ve mutlaka profesyonel destek gerektiren bir cinsel problemdir. Cinsel terapi ile korkuların önüne geçmek ve istem dışı kasılmaları yenmek mümkündür.
Kişiye uygun tedavi sağlanmazsa zamanla sorun bir çığ gibi büyümekte, hatta cinsel isteksizlik, vajinal kuruluk, erkek eşte ise erken boşalma, sertlik problemleri gibi farklı sorunlar da gelişmektedir. Büyüyen tüm bu sorunlar hızlı bir şekilde evlilik problemlerine de yol açabilmektedir. Çiftlerin bu aşamalara gelmeden profesyonel destek alması önemlidir.