Cinsel isteksizlik, haz eksikliği, cinsel arzu azalması, cinsel soğukluk gibi isimlerle de anılmaktadır. Frijidite veya Frijit olarak da bilinir.
Kadınlarda cinsel isteksizlik (cinsel soğukluk, frijidite) problemleri en sık görülen cinsel sorunlardandır.
Cinsel isteksizlik veya cinsel soğukluk, kadında veya erkekte sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezi ve etkinliklerde bulunma isteğinin az olması veya hiç olmamasıdır. Bu etkinlikler arasında cinsel ilişki, mastürbasyon gibi aktiviteler yer almaktadır. Aynı zamanda cinsellikle ilgili fantezi ve düşüncelerden tamamen uzaklaşma söz konusudur. Uyku sırasında dahi cinsel içerikli rüyalar görülmemektedir.
Cinsel isteksizlik; "cinsel haz eksikliği", "cinsel arzu azalması" ve "cinsel soğukluk" gibi isimlerle de anılmaktadır. "Frijidite” veya "Frijit olma hali" olarak da bilinir.
Frijit kadınlar sorunlarını anlatırken “cinsellik hiç aklıma dahi gelmiyor, bıraksalar hiç yapmayı bile düşünmem, cinsellik benim için bir işkence” şeklinde bilgi verirler. Çoğu zaman eşin ısrarı üzerine cinsel terapilere başvurulmaktadır.
Cinsel istek azalması, cinsellikle ilgili arzuların azalması kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olarak belirgin bir sıkıntı sebebidir.
Son yıllarda cinsel sorunların başında gelen bu problem, ABD Psikiyatrlar birliği tarafından (DSM 5 sınıflandırmasında) cinsel uyarılma bozukluğu ile aynı kısımda; “Cinsel istek ve ilgi bozukluğu” sınıfında yer almaktadır.
Kadınlarda cinsel isteksizlik (cinsel soğukluk) teşhisi kişinin alınan öyküsü ile konulmaktadır. Hekim, kişinin yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevselliği etkileyen etkenleri göz önünde bulundurarak cinsel isteğin zamanla azaldığı ya da hiç olmadığı yargısına varır. Sorun en az 6 aydır sürmektedir.
Kadınlarda jinekolojik, erkeklerde ise ürolojik değerlendirme kesin teşhis ve nedenlerin saptanmasında önemlidir. Sorunu yaşayanların çoğunda cinsel uyarılma problemi de vardır.
Dokunma, işitme, görme, tat ve koku ile beyinde başlayan cinsel dürtü ve heyecan omurilik aracılığı ile genital alana ulaşarak bu bölgedeki kan akımını arttırır. Kadınlarda vajinal ıslanma, erkeklerde peniste büyüme, irileşme söz konusu olur. Bu sürece “cinsel uyarılma” adı verilir. Karşı cins tarafından karşılık bulursa cinsel ilişki ile devam eder. Cinsel isteksizlik problemi yaşayanların pek çoğunda uyarılma bozukluğu da vardır.
Hormonlarla cinsel arzu ve davranış arasında bağlantılar vardır. Kadın cinsel hormonları adet (mens) dönemleri, emzirme, gebelik, menopoz gibi birçok durumla sık olarak değişmektedir. Diğer taraftan kadınların cinsel ilişki kurma sıklığı ile adet döngüsünün ortasındaki testosteron hormonu düzeyi arasında ilişki olduğu gösterilmiştir.
Cinsel uyarılmayı başlatan ana hormon "testosteron" dur. Ayrıca beyindeki estrojen, melanokortin, norepinefrin, progesteron, oksitosin gibi bazı hormonlar pozitif yönde etki oluştururken, prolaktin, opioidler, serotonin gibi bazıları negatif etkidedirler. Sağlıklı bir cinsel davranış için tüm bu hormonların belli bir denge içinde yer almaları gereklidir. (‘Tipping Point Model’).
LoPiccolo ve Friedman isimli bilim adamları katı dini inançlar, anhedonik veya obsesif-kompulsif (takıntılı) kişilik, cinsel kimlik veya obje seçimi sorunları, cinsel fobiler ve kaçınma, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusu, maskeli cinsel sapmalar, gebelik korkusu, depresyon, eşin kaybı, yaşla ilgili endişeler üzerinde durmuşlardır.
Rastlanılan diğer sık nedenler arasında eşe ilgi kaybı, ikili ilişkideki farklılıklar ve evlilik çatışmaları yer almaktadır. Ayrıca eşin cinsel bilgi - beceri eksikliği, yakınlaşma korkusu, çiftler arasında farklılıklar (düşünce - kişilik farklılıkları),güç dengesizliği, geçmişten gelen öfke ve kırgınlıklar, pasif-agresif yaklaşımlar, aşk ve cinsel arzu duyguları bir araya getirememe gibi nedenler de söz konusu olabilir.
Geçmişte yaşanan tacizler, cinsel taciz, ensest ve çocuklukta yaşanılan suiistimaller, genç yaşlardaki her türlü cinsel travmalar da cinsel isteksizlik nedenidir. Zor doğum, ağrılı bir jinekolojik müdahale (düşük yapma kürtaj gibi) de sonradan başlayan cinsel soğukluk sebebi olabilmektedir.
Çevresel yaşam şartlarının güçlüğü, maddi sıkıntılar, iş veya sosyal hayattaki stres kaynakları, kronik hastalıklar, sürekli kullanılan ilaçlar da cinsel istek bozukluğuna yol açabilir. Diğer taraftan erkeklerdeki gizli veya aşikar eşcinsellik de kadın partnere karşı isteksizlik sebebidir.
Schreiner-Engel ise cinsel arzu (cinsel haz) bozukluğu olanlarda duygu durum bozukluklarına iki kat daha fazla rastlandığını bildirmişlerdir. Bu bozukluğun gelişiminde evlilik ilişkisinin kalitesindeki düşüklüğün en önemli faktör olduğu söylenmektedir.
Erkeklerdeki erken boşalma, sertleşme sorunları ve cinsel isteksizlik gibi problemler de kadınlardaki cinsel isteksizliğin nedeni olabilir. Diğer bir deyişle erkek cinsel sorunları kadınları, kadın cinsel sorunları da erkek eşleri etkilemektedir.
Diğer taraftan prolaktin (süt hormonu) hormonu yüksekliği veya testosteron hormonu azlığı da cinsel isteksizliğin önemli hormonal nedenlerindendir.
Zamanla vajinismus sorunu cinsel isteksizliğe dönüşebilir. Bazen de ezelden beri olan cinsel isteksizlik sorunu vajinismus ile beraber seyreder. Bu tür vakaların tedavisi vajinismus hastalarından ağırdır. Öncelikle cinsel isteksizlik tedavisi yapılmalı, daha sonrasında klasik vajinismus tedavisi işlemine geçilmelidir. Cinsel isteksizlik sorunu halledilmeden vajinismus tedavisine başlanılması adeta bir cinsel travma etkisi yapar.
Masters ve Johnson’un cinsel terapi yöntemi başta H. Kaplan olmak üzere çeşitli hekimlerce geliştirilmiştir. Hastanın değerlendirilmesinden sonra bireysel, grup, çift ve evlilik terapileri uygulanabilmektedir.
Kadınlarda öncelikle bir jinekolojik muayene, erkeklerde ise ürolojik muayene şarttır.
Kadınlarda jinekolojik muayene sırasında genital organların anatomisine bakılır. Cinsel ilişkide ağrı yatacak bir sorunun olup olmadığı araştırılır. Nitekim bazı kadınlarda ‘vulvar vestibulitis’ sorununa bağlı olarak gelişen cinsel ağrı nedeni ile zamanla cinsel isteksizlik gelişebilmektedir.
Erkek hastalarda ise ürolojik muayene sonrasında bazı hormon testleri, gerekirse kan akımını gösteren ultrason tetkikleri yapılır. Hormon eksikliği olan hastalara hormon takviyesi son derece önemlidir.
Testosteron hormonu düşüklerde dışarıdan testosteron hormon desteği sağlanır. Prolaktin yüksekliği olanlarda ise prolaktin düşürücü ilaçlar verilmektedir.
Cinsel isteksizlik; vajinal kuruluk ve anorgazmi (orgazm olamama) sorununa yol açabilir.
Cinsel isteksizlik ve cinsel soğukluk sorunu yaşayan kadınlar cinsel uyarılmadan ya çok az haz alır ya da hiç almazlar. Çoğu zaman ön sevişme bile gereksiz gelmektedir. Fizyolojik (olması gereken) düzeyde genital kanlanım olmayabilir. Yani, cinsel ilişki sırasında penisin vajina içindeki mekanik uyarısına bağlı oluşan lubrikasyon (ıslanma) da azdır. Bu nedenle vajinal kuruluk sorunu da ortaya çıkabilir. Cinsel soğukluk yaşayan kadınlarda orgazm güçlükleri de bulunur.
Tüm bu nedenler zamanla hiç istememeye, cinsellikten tamamen uzak durmaya yol açar.
Evlilik sorunlarının zamanla cinsel isteksizliğe veya cinsel soğukluğa yol açabileceği gibi, cinsel isteksizlik sorunu da zamanla evlilik problemine dönüşebilir. Evlilik çatışmalarına bağlı cinsel isteksizlik sorununda öncelikle "çift terapileri" yapılmalıdır.
Çiftteki sevgi bağının varlığı tedaviye şans tanıyan en önemli özelliktir.
Cinsel isteksizlik – Cinsel soğukluk (frijidite) tedavi edilmediği takdirde kadınlarda hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir cinsel sorundur. Tedavisi genel olarak vajinismus sorununa göre daha zordur. Ortalama olarak 10-15 seans arası tedavi süreci gerekebilir. Cinsel isteksizlik tedavisi için uygulanan yöntemler arasında en sık bilişsel davranışsal cinsel tedaviler yer almaktadır.