Kadınlarda orgazmik problemler oldukça yaygın cinsel sorunlardandır. Bu bölümde anorgazmi (orgazm olamama) sorunları ele alınmaktadır.
Cinsel ilişki sırasında cinsel uyarılma sonucunda ulaşılan, artan cinsel haz ve uyarılma seviyesinin geldiği fizyolojik ve psikolojik en tepe nokta, yani hazzın zirvesi, orgazm olarak tanımlanabilir. Kadınlarda orgazm; cinsel ilişkinin uyarılma ve haz ile en yoğun noktasına ulaşıldıktan sonra, pelvik bölgenin ve vajinanın ritmik kasılmalarıyla kendini gösteren, yoğun hazzın bir anda boşaldığı fiziksel bir rahatlama anıdır. Bu 3-5 saniyelik kısa süreçte cinsel haz en yoğun ve en keyifli şekilde yaşanır. Bazen bu süreç 20 saniyeye kadar devam edebilir. Haz sonrasında cinsel doyum (tatmin) ve rahatlama gerçekleşir.
Orgazmın temel psikolojik işlevi, kadın ve erkeğin bedenlerinin birleşmesi sırasında kurulan bütünlüğün ruhsal anlamda da sağlanmasıdır. Yani, hazzı doruklarda ve birlikte yaşamanın verdiği manevi doyum ve mutluluktur. Bu ruhsal rahatlama, sosyal hayata da olumlu yönde yansır.
Orgazm sırasında otonom sinir sistemimizde sempatik etkinin artışıyla kalp atışında hızlanma, pelvik kaslarda kasılma ve hormon düzeylerinde yükselme izlenir. Orgazm sonrasında ise bir rahatlama dönemi başlar. Bu süreç, genital uyarımla dolan kanın yeniden eski haline dönmesini, kaslarda gevşeme ve rahatlamayı sağlar.
Orgazmın diğer yararları arasında uyku kalitesinin artması, stresin azalması, kalp sağlığının korunması ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi bulunur.
Orgazm Olamama Sorunu (Anorgazmi)
Orgazm olamama sorunu, tıpta "anorgazmi" olarak bilinir. Oldukça yaygın görülen bu problem, kişinin özgüvenini ve partner ilişkisini derinden etkileyebilir. Orgazm olamama sorunu yaşayan kişiler zamanla cinsel ilişkiden soğuyabilir. Ayrıca, bu kişiler sosyal hayatlarında tatminsizlik, unutkanlık ve verimlilik azalması gibi sorunlar yaşayabilir. Bu tür problemler partner ilişkisine de olumsuz şekilde yansıyabilir.
Sağlıklı bir cinselliğin bir parçası olarak orgazmın nasıl oluştuğunu anlatmak için cinsel ilişkinin evrelerinden bahsetmek gerekir. Temel olarak, cinsel ilişki süreci Masters ve Johnson’ın sınıflandırmasına göre dört ayrı evrede incelenebilir. Orgazma giden yol faklı cinsel cevap evreleri sonucunda olur.
Cinsel Cevap Evreleri:
Cinsel cevap evreleri uyarılma, plato, orgazm ve çözülme (dinlenme) evrelerinden oluşur. Bunları cinsel ilişkinin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olarak da düşünebiliriz.
Uyarılma Evresi (Heyecanlanma Fazı):
Bu evre, kişide erotik düşüncelerin belirmesiyle başlar. Herhangi bir fiziksel, görsel veya işitsel uyaranla ya da tamamen kişinin kendi düşünce gücüyle tetiklenebilir. Uyarılma evresinde, uyarana karşı oluşan yanıtla kadında vajinal ıslanma ve kanlanma artışı sonucu cinsel organlarda şişme, erkekte ise ereksiyon görülür. Uyaran devam ederse bu evre bir sonraki safhaya ilerler; devam etmezse kaybolur.
Plato Evresi:
Uyarılma evresinin devamıdır. Cinsel isteğin normal olduğu ve herhangi bir motivasyonla uyarılmanın başladığı sağlıklı bireylerde, uyarı devam ettiği sürece ve ortam cinsel birlikteliğe uygunsa uyarılma evresi plato evresine ilerler. Bu evrede cinsel haz, heyecan ve gerilim daha da artar ve bu yükseliş orgazma kadar devam eder.
Orgazm Evresi:
Bu evre süre açısından en kısa, ancak haz açısından en yoğun evredir. Erkeklerde boşalma, kadınlarda ise pelvik bölge kaslarında ritmik kasılmalarla kendini gösterir. Kadınlarda, orgazm daha çok vajina ve klitoriste hissedilir. Kasılmalarla birlikte beyinde derin bir haz ve tatmin duygusu yaşanır. Orgazmın uyarılmayla başladığı yer beyindir; yaşandığı temel organ da yine beyindir.
Çözülme Evresi:
Bu evre, vücutta orgazm sırasında oluşan tüm değişimlerin çözüldüğü ve eski haline döndüğü dönemdir. "Relaksasyon" ya da "dinlenme" evresi olarak da adlandırılır. Kaslar gevşer ve organlar uyarılma öncesi haline geri döner. Klitoris yeniden uyarılmamış evresine geri döner, şişmiş olan labia minora ve majora (iç ve dış dudaklar) yeniden inerek eski haline geri döner.
Cinsel ilişki cevabındaki evrelerden de anlaşılacağı üzere, orgazm sağlıklı bir kadında cinsel istekle başlar. Daha sonrasında cinsel uyarılma gerçekleşmelidir. Bu uyarım, kişiden kişiye farklılık gösterir. Herkesin cinsel olarak erotik bulduğu durum ve uyaranlar da farklıdır. Uyarılma evresinde kadın, dışarıdan gelen ya da kendi oluşturduğu bir uyarıyla plato evresine geçebilir. Bu uyarılar, mutlaka vajina içerisine bir penisin girmesiyle olmak zorunda değildir. Sadece klitorisin uyarılması bile birçok kadında orgazma ulaşmayı sağlayacak düzeyde yeterli etki yaratabilir. Uyaranların devam etmesi, cinsel hazzı artıran eylemlerin sürdürülmesi, heyecan ve zevkin iyice tırmanmasının ardından doruk noktasında orgazm oluşur.
Orgazma ulaşma konusunda deneyimli kadınlar, tek bir ilişkide birden fazla orgazmı art arda yaşayabilir. Bir erkeğin boşalma anına kadar, kadın 5-10 kez, hatta daha fazla sayıda orgazm yaşayabilir. Her orgazm, bir önceki orgazmı derinleştirir ve tatmini artırır. Hatta “status orgasmus” adı verilen durumlarda, kadınlar dakikalar içinde yüzlerce kez orgazm olabilirler.
Bir kadının cinsel birliktelik sırasında ya da kendi başına mastürbasyon yoluyla orgazma ulaşabilmesi için bazı şeyleri bilmesi, yapması ve farkındalığını artırması gerekir. Gerekli olan koşullar şunlardır:
Cinsel İstek: Cinsel isteksizlik, ilgi azlığı ya da uyarılma sorununun olmaması gerekir. Kadın, cinsel yönden istekli olduğunda uyarılabilir ve bu uyarılar, hazzın artarak orgazma ulaşmasına yardımcı olur. Orgazm, sonuç olarak hazzın en doruk noktasıdır.
Stresten Uzak Olmak: İş hayatında veya ilişkide kronik stres, sorun ve sıkıntılar yaşayan kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm olamama yaygındır. Stres, orgazm sırasında yaşanacak hazzı ve tatmin sonrası gevşemeyi zorlaştırır.
Aile ve Toplum Yapısı: Büyüdüğümüz aile ve yetiştiğimiz toplumun cinselliğe bakışı, orgazm sorunlarında önemli bir etkendir. Bir kadının huzurla orgazm olabilmesi için cinselliğe olumsuz duygular atfetmemesi ve bunu suçlulukla bağdaştırmaması gerekir.
Cinsel Bilgi ve Deneyim: Kendi bedenini tanımak, cinsellik ve kendi cinselliği hakkında bilgi sahibi olmak, orgazmı kolaylaştırır. Mastürbasyon yoluyla orgazmı deneyimlemiş kadınlar, eşleriyle de daha kolay orgazm yaşayabilir.
Eşle Uyumluluk: Eşle cinsel uyum, orgazmı kolaylaştırır. Fiziksel ten uyumunun yanı sıra cinsel zevk ve isteklerdeki uyumluluk da önemlidir. Partnerler arasında zevklerin uyuşmaması, orgazma ulaşmayı zorlaştırabilir.
Orgazm hakkında sizden gelen sıkça sorular derlenmiştir.
Evet. Cinsellik öğrenilebilen ve öğretilebilen bir süreçtir. Özellikle bizim gibi bu konuda daha tutucu ve kapalı olan toplumlarda, kadınlar kendi cinselliklerini çok geç öğrenmeye başlarlar. Ayrıca, cinselliğin öğrenilebileceği bu konuda bilgili, uzman kişilere ve merkezlere ulaşmak o kadar kolay olmamaktadır. Bu nedenle yanlış öğretiler ya da eksik bilgiler de orgazm olamama sorununda sık rastladığımız bir durumdur. Cinsel terapiler, kişinin hem kendi cinselliğini hem genel bilgileri öğrenmesini sağlar. Doğru bilgiler ışığında kadınlar kendi genital bölgelerini kullanmayı öğrenir. Tedavi sürecinde uygulanan cinsel terapilerle bir kadına cinsel ilişkiden daha fazla zevk alma, cinsel tatmini arttırma ve orgazm olma öğretilebilmektedir. Hatta cinsel eğitim ve terapi süreciyle normal şekilde orgazm olabilen kadınlarda, orgazmın sayı ve kalitesi de arttırılabilir. Bir kişiye orgazm olmayı öğretmek, örneğin idrar gelince kaçırmamayı öğretmek gibidir; bu da belirli alışkanlıkların geliştirilmesi ile mümkündür.
Beynimiz en büyük ve en önemli cinsel organımızdır. Vajinismus hastaları da dahil, bakire genç kızlar da tam bir cinsel ilişki yaşamaksızın, yalnızca düşünce gücü ve konsantrasyon ile veya elle, yabancı bir madde ile sürtünerek (mastürbasyon) klitoris uyarısı ile orgazm olabilmektedirler. Yani, bir kadın hiç cinsel ilişki yaşamaksızın da orgazmı yaşayabilir.
Evet. Vulva (dış genital bölge) kanseri nedeniyle klitorisi alınan kadınlar da orgazm olabilirler. Orgazm fonksiyonunu vücudun farklı bir bölgesi devralmıştır. Bu gölge genellikle omur ilik sinirlerinin oluşturduğu bir sistem ile mümkün olabilmektedir.
Bilimsel olarak gebeliğin oluşumu için orgazm olmak şart değildir. Aksi takdirde orgazm olamadığından dolayı pek çok kadın gebe kalamayacaktır. Ancak yapılan bazı araştırmalar, cinsel ilişki sırasında kadının orgazm olmasıyla rahimde meydana gelen kasılmaların, erkeğin vajinaya boşalması sonrasında spermlerin fallop tüplerine ulaşmasını kolaylaştırarak bir "vakum etkisi" yarattığını göstermektedir. Bu durum gebelik olasılığını artırabilir. Özetlemek gerekirsek orgazm olmak gebelik şansını bir miktar arttırabilir, ancak olmamak gebelik için bir engel teşkil etmez.
Bilimsel olarak, orgazm sırasında vajina, rahim ve makat bölgesinde ritmik kasılmalar meydana gelirken, kadının idrar yaptığı delik (üretra) açılabilir. Üretranın açılması ve bu ritmik kasılmalar sonucunda dışarıya bir miktar idrar çıkışı olabilir. Bu durum, bazı uzmanlar tarafından "kadının boşalması" veya "kadının gelmesi" olarak adlandırılmaktadır.
Bazı kadınlar ise cinsel birliktelik sırasında aşırı miktarda sıvı üreterek boşalmaya benzer bir durum yaşayabilirler. Bu durum, erkeklerdeki prostat bezinin kadınlardaki karşılığı olan "Skene bezlerinin" aşırı düzeyde sıvı salgılamasından kaynaklanır. Cinsel ilişkide sıvı fazlalığı hissetmeyi ve cinsel hazzı olumsuz etkileyebilir, kadında utanma duygusuna yol açabilir. Ancak bu tamamen fizyolojik bir durumdur ve utanılacak bir şey değildir.
Evet, olabilirler. Vajinismus probleminde cinsel penetrasyon (birleşme) olmasa da cinsel partner veya kişinin kendisi tarafından klitorisin elle uyarılması (mastürbasyon) yoluyla orgazm gerçekleşebilir. Bu şekilde vajinismus hastaları, sürtünme yolu ile yani herhangi bir penetrasyon olmadan eşleriyle uzun yıllar cinsel yakınlaşma yaşayabilirler. Hatta renkli ve tatmin edici bir cinsel hayata sahip olabilirler.
Orgazm olmak her kadının "kadınlık hakkı" dır. Utanılacak bir işlev değil, tamamen fizyolojik ve sağlıklı bir durumdur. Kadınlarda orgazm, erkeklerdeki boşalma sürecinden daha karmaşık bir yapıya sahiptir ve birçok faktörden doğrudan etkilenir.
Kadınlarda orgazm olamama sorunu zamanla büyüyerek psikolojik sağlığı, sosyal hayatı ve partner ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle farkındalığın artması önemlidir. Günümüzde orgazm olamama sorunu nedeniyle kliniklere başvuran kadınların sayısında artış görülmektedir.