Vajinismus nedenleri arasında orantısal olarak %90'nında psikolojik kaygılar yer alırken, %10'unda organik yani psikolojik olmayan nedenler bulunmaktadır.
Vajinismus nedenleri arasında orantısal olarak %90'nında psikolojik kaygılar yer alırken, %10'unda organik yani psikolojik olmayan nedenler bulunmaktadır.
Tüm vajinismus olgularının % 90’ı psikolojik nedenlidir. Hatta “kaygı bozukluğu” olarak kabul edilmektedir.
Vajinismus aslında bir savuma mekanizmasıdır. Bu mekanizma, kişinin kendisini koruması amacını gütmektedir. Sorun ise kişinin bilinçaltında yatmaktadır.
Vajinismus nedenleri, geçmişte yaşanmış kötü cinsel tecrübeler ya da bilinçdışına kazınmış anlamsız korkular ile ilişkili olabilmektedir.
Psikolojik nedenler arasında çocukluktan kalma korkular, aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama, katı ahlak kuralları ve tabular, suçluluk, ayıp, günah gibi kavramların bilinçdışına yerleşmesi, cinsellik ve ilk cinsel deneyim konusunda zihne yerleşmiş yanlış bilgi ve ön yargılar, bilinçdışında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması gibi nedenler vardır.
Genç kızlara küçüklüklerinden beri öğretilen "kızlık zarının çok değerli ve mutlaka korunması gereken bir yapı olduğu" düşünceleri ile cinsellik hakkında verilen katı öğretiler bizim toplumumuzdaki kadınlarda vajinismus gelişimindeki en önemli sebeplerdendir.
Özellikle aileleri tarafından bilinçaltına küçük yaşlardan itibaren işlenen “apış aranı ört kızım, eteğini kapat, ayıp”, bisiklete binerken "sakın buranı çarpma, aman dikkat et”, “yüksekten atlama kızlık zarın patlar”, “bacaklarını kapat”, “erkeklerden uzak dur, sana kötülük yaparlar” gibi daha çoğaltabileceğimiz pek çok negatif abartılı telkin ilerleyen yaşlarda cinsel sorunlara yol açan en önemli faktörlerdendir. Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübe ve anılar (ev içi şiddet, katı ebeveyn tutumları) da vajinismusa yol açabilmektedir.
Özellikle bizim toplumumuzda ilk gecenin çok ağrılı, acılı, kanamalı geçeceği gibi düşünceler ön planda rol oynamaktadır. Bu tür düşünceler ve inanışlar genelde çocukluk ve ergenlik döneminden sonra oluşmaktadır. Ayrıca ilk ilişki sırasında penisin vajina dışında idrar deliğine gireceği, makada gideceği, yırtılma, parçalanma olacağı, kilitli kalıp battaniyeye sarılı pozisyonda gidilerek rezil olunacağı gibi pek çok düşünceler vajinismus nedenleri arasındadır. Bu düşünceler adeta bir şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa yayılarak toplumdaki cinsel hurafeleri üretmektedir.
Özellikle batılı ülkelerde vajinismusa en sık sebep olarak geçmişte yaşanmış cinsel tacizler, tecavüzler sayılsa da ülkemizde cinsellikle ilgili tabular, kültürel, ahlaki ve dini nedenler daha ön plandadır. Cinsel taciz, çocuk çağında suistimale uğrama, tecavüz ve ensest ilişkiler vajinismus nedenleri arasındadır.
Daha önce cinsel ilişki esnasında istemsiz kasılma problemi olmayanlarda yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda (doğum, düşük, kürtaj, kaba bir şekilde yapılan jinekolojik muayene gibi) vajinismus gelişebilmektedir. (sekonder vajinismus). Vajinismus türleri →
Çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri, ilk ilişki ile ilgili yanlış inanışlar ve önyargılar da beraberinde korku ve paniği getirerek vajinismus nedeni olabilir (bilişsel eksiklik).
Önceden vajinismus problemi olup tedavi gören, ancak tedavisi tam olarak tamamlanmamış kişilerde nüksler görülebilmekte, vajinismus problemi tekrarlayabilmektedir.
Cinsel ilişkide ağrı şikâyeti olan hastalarda da sebep vajinismus veya jinekolojik problemler olabilmektedir. Bu nedenle ağrılı cinsel ilişkinin nedeninin vajinismus mu yoksa jinekolojik nedenler mi olduğu tedaviye başlamadan önce yapılacak bir jinekolojik muayene ile saptanmalıdır. Böylelikle en uygun tedavi yaklaşımı da seçilebilecektir.
Daha önce belirtildiği üzere vajinismus hastalarında çoğu zaman derinlerde (bilinçaltında) cinselliğe ve cinsel ilişkiye yönelik kaygı-korkular yatmaktadır ve PC kaslarının kasılması, kadını bu korktuğu durumdan koruyan bir savunma mekanizması gibidir.
Bilinçdışındaki gereksiz korkuları yenmek için kadının ve erkeğin rahatlatılması, gevşemesi, heyecan ve korkuları yatıştıracak ruhsal bir ortam oluşturulması gerekmektedir. Bunun için de uygun psikolojik destek sağlanmalıdır.
Pek çok kadında bu yukarıda sayılan vajinismus nedenlerinin hiçbiri olmayabilir (nedeni bilinmeyen veya belirlenemeyen vajinismus).
Merkezimize vajinismus tedavisi için başvuran hastalarımın tamamına şu soruyu sorarız: “Daha önceden yaşadığınız ve sizde, işte bu yaşadığım olay bendeki bu probleme neden olmuş olabilir diye düşündüğünüz bir neden var mı?”. Çoğu zaman bu sorunun cevabı “Hayır, yok.” olmuştur.
Çünkü yaşadığımız olayların çoğunu unutmuş görünsek de yaşadığımız olaylar aslında bilinçdışımıza yerleşmekte, korku tohumları ve kaygılar orada depolanmakta ancak pek çok zaman problemin ortaya çıkması evlilik başlangıcındaki ilk geceye kadar ertelenmektedir. İlk ilişki denemesi ise tetiği çekmekte, o güne kadar bilinçaltında depolanan her şey bir anda kişinin zihninin ve vajina kaslarının kontrolünü ele geçirmektedir.
Neyse ki, vajinismus sorununu çözmek için altta yatan neden veya nedenlerin tümünü bulmak şart değildir. Önemli olan "pelvik kas hafızasının yeniden oluşturulmasını" sağlamak ve cinsellikle ilgili abartılı korkuları yenmektir.
Vajinismus, %10 oranında psikolojik nedenler sonucunda değil altta yatan organik (psikolojik olmayan) bir patoloji sonrasında ortaya çıkmaktadır.
Vulvar vestibulit sendrom, cinsel ilişkideki ağrı ve acı durumunun en sık sebeplerindendir. Çoğu zaman vajinismus ile karışmaktadır. Ancak hissedilen, ağrı duyma kaygısından çok gerçek anlamda ağrıdır.
Tanım olarak ‘vestibulum’; vajina girişi ile kızlık zarı arasındaki bölgedir ve ilişki deneyiminde penisin ilk dokunduğu alandır. Bu bölgenin nedeni tam olarak bilinmeyen yangısal (enflamatuar) hastalığı nedeni ile penis vajina birlikteliğinde gerçek anlamda bir ağrı, yanma, batma, acı hissi oluşur ve kadın kendisini kasarak ilişkiye engel olur. Burada kasılmanın sebebi korkular değil, acıya karşı kişinin kendisini korumak için refleks olarak verdiği bir cevaptır.
Ancak zaman içinde VVS hastalarında da sekonder (vajinismus) gelişebilmektedir. Her ilişki denemesinde ağrı/acı yaşandığı için bir süre sonra zihinde cinsellik eşittir acı denklemi yerleşecek, bir “öğrenilmiş çaresizlik” tablosu ile penis daha vajinaya değmeden vajinal kaslarda kasılma meydana gelmeye başlayacaktır. İşte bu durum, “disparoniye sekonder gelişen vajinismus” olarak tanımlanmaktadır.
Vulvar vestibulit sendrom, vajinismus ayırıcı tanısında çoğu zaman atlanmaktadır. Sekonder vajinismus gelişmiş olsa dahi, altta yatan organik (fiziksel) problem çözülmedikçe hasta tam olarak iyileşemeyecektir. Pek çok vulvar vestibulitis hastası yıllarca tanı alamadan pek çok değişik psikolojik terapi yöntemi denemekte ve derin bir umutsuzlukla arayış içindedir. Oysaki cinsel problemler konusunda deneyimli bir jinekolog hekim basit bir muayene ile VVS tanısını kolaylıkla koyabilmektedir.
VVS tedavisinde medikal ve cerrahi yöntemler bulunmaktadır. Teşhis edildikten sonra doğru bir şekilde tedavi ile başarı şansı tama yakındır. Tedavi mutlaka bilişsel davranışsal terapi ve haz odaklı egzersizlerle tamamlanmalı, kişinin zihninde yerleşen “cinsellik acı verir” düşünce kalıbı ortadan kaldırılmalıdır.
Pelvik bölgenin iltihabi hastalıkları yaygın olarak görülmektedir. Özellikle dış genital organların tekrarlayan mantar enfeksiyonları (vulvar ve vajinal kandida),bakteriyel vajinozis, tekrar eden idrar yolu enfeksiyonları yeterli tedavi edilmezse o bölgede kronik bir inflamasyon meydana gelecektir. Bu kronik enfeksiyon-inflamasyon ise vulvar vestibulit sendromunun altında yatan sebeplerden biridir ve uzun vadede ilişkiye girememe sorunu yaratabilmektedir.
Bu enfeksiyöz durumlar, çoğu zaman ilaç tedavisi ile çözümlenebilmektedir. Ancak bazı zamanlar enfeksiyon tedaviye dirençli, daha ciddi mikrobik ajanlarla meydana gelebilmekte veya tedaviye başlamakta geç kalınmaktadır. İşte böyle durumlarda enfeksiyon dış genital organlardan iç genital organlara yayılabilmekte, ciddi bir jinekolojik hastalık olan Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID)’ a yol açabilmektedir.
PID, çoğu zaman hastanede yatırılarak tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tedavi sonrası karın içi organlarda yapışıklıklar meydana gelebilmekte, özellikle rahim ağzında hareket ile hassasiyet ve ağrı sürebilmektedir. Problem kronikleştiğinde ilişkide ağrı meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda beklenen ağrı genellikle derin disparoni (penis vajinanın derinlerine girdikçe özellikle kasıklarda hissedilen ağrı) şeklinde olsa da; her ilişkide ağrı yaşayan kişide bir süre sonra refleks olarak vajinal kasılma da meydana gelebilmektedir. Bu da karşımıza sekonder vajinismus olarak çıkacaktır.
Cinsel ilişkideki kayganlığı sağlayan salgıların bir kısmını salgılama görevi olan Bartholin bezinin salgı kanalının herhangi bir nedenle tıkanması, bu salgıların bezde birikimini ile kist oluşumuna neden olmaktadır. Kistleşen bartholin bezi sıvı ile dolu olmakla birlikte, eğer bu sıvıda mikrobik bir üreme oluşursa kist abseye dönüşerek hastada ateş, abse alanında ise kızarıklık ödem ve ciddi bir ağrı meydana gelecektir.
Bartholin kisti ciddi ağrı yaratmamakla birlikte bazen cinsel ilişkiyi engelleyecek boyutlarda olabilmektedir. Vajina girişini kapatan bir kist, penisin vajinaya girişine engel olabilmekte veya penetrasyon esnasında kişinin acı çekmesine neden olabilmektedir.
Bartholin absesi ise kişide ciddi ölçüde ağrı yaratan bir durumdur ve kısa süre içinde tedavi edilmelidir. Öncelikle enfeksiyonu baskılaması için antibiyotik, ağrıyı azaltması için ağrı kesiciler verilmelidir. Eğer abse kendi kendine drene olmazsa içeriğinin bir şekilde boşaltılması sağlanmalıdır. Tedavinin devamında kişinin hikâyesine ve absenin durumuna göre farklı yöntemler tercih edilebilmektedir.
Doğuştan gelen anatomik engeller içinde en sık kızlık zarı (hymen) anomalileri görülmektedir. Septat (perdeli) hymen, kalın ve yüksek duvarlı hymen, bölmeli hymen sıklıkla görülen kızlık zarı anomalilerinden bazılarıdır.
Kızlık zarı anomalilerinin yanısıra vajinada da anatomik olarak problemler bulunabilmektedir. En sık görülen vajinal problem vajina duvarında septum (perde) olmasıdır; septalı vajinası olan kişinin genellikle hymeninde de septum görülmektedir.
Bir diğer vajinal anomali ise kısa ve kör vajinadır. Bu sorunların bazıları ergenlik döneminden itibaren belirti vermekte ve yapılan cerrahi işlemler ile ilişkiye yetebilecek bir vajina alanı oluşturulmaktadır.
Çoğu durum ise ilk ilişki denemesinde başarısızlığa uğrayan çiftin bir jinekoloğa başvurması ile fark edilmektedir. Tanı konulduktan sonra yapılacak basit cerrahi işlemler ile anatomik problem ortadan kaldırılacaktır.
Vajinismusun organik nedenleri, alanında deneyimli bir jinekolog hekim tarafından medikal veya cerrahi yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Unutulmaması gereken ise organik problem ortadan kaldırıldıktan sonra tedavinin mutlaka bilişsel ve davranışsal terapiler ile tamamlanması gerektiğidir. Ancak bu şekilde vajinismus hastalığı kesin olarak çözümlenebilmektedir.
Vajinismusun tanısı ancak bir jinekolog tarafından yapılacak jinekolojik muayene sonrasında konulabilir. Çünkü hastanın vajinal kasılması direk gözlenebilir. Böylelikle yalnızca vajinismus teşhisi yapılmaz, aynı zamanda vajinismusun seviyesi de saptanır ve eğer varsa altta yatan fiziksel problemler de tespit edilebilir. Vajinismus nedeni tam olarak saptansa bile kesin başarıya ulaşmada uygulanacak tedavi yöntemi son derece önemlidir.
Nedeni ne olursa olsun günümüzde kabul gören Davranışçı ve Bilişsel Terapi ile vajinismus hastalığı tam olarak tedavi edilebilmektedir. Bu konuda uzmanlaşmış tecrübeli uzman doktorlar tarafından alternatif yöntemler de uygulanabilmektedir.