Vajinismus vajinal kasların istemsiz kasılmaları sonucunda cinsel ilişkinin olamaması veya oldukça ağrılı olmasını tarif eden bir cinsel birleşme sorunudur.
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsiz ve kontrolsüz bir şekilde kasılmaları sonucunda cinsel birleşmenin gerçekleşememesi ya da oldukça zor ve ağrılı bir şekilde gerçekleşmesi durumudur. Vajinal kasların istem dışı kasılmaları yalnızca cinsel ilişki sırasında değil, vajina içine fitil, tampon ya da parmak sokulması sırasında da görülebilir. Vajinismus hastalarının neredeyse tamamında jinekolojik muayene korkusu da vardır. Bu nedenle vajinismus, bir “içe alma problemi” olarak tanımlanır; yani vajina içine her türlü yabancı cismi alma konusunda bireyler büyük sıkıntılar yaşar.
Vajinismus teriminin kökeni Eski Yunanca'ya dayanır. "Vagina" kelimesi "kılıf" veya "kın" anlamına gelir; "-ismus" eki ise tıbbi terminolojide bir durum, hâl veya spazmı ifade eder. Böylece vajinismus terimi "vajinanın bir durumu" veya “vajinanın spazmı” anlamına gelir. Vajinismus terimi, ilk kez 1866 yılında James Marion Sims tarafından vajinal kasların aşırı hassasiyetini ve spazmodik kasılmasını tanımlamak için kullanılmıştır.
Vajina Nedir?
Vajina, cinsel ilişkinin ve doğumun gerçekleştiği, ayrıca adet kanının rahimden dışarı atılmasında rol oynayan, kas ve bağ dokusundan oluşan bir kanaldır. Vajina, “vajen” veya “vagina” olarak da adlandırılır. İdrar kanalı da vajinayı çevreleyen kaslar arasında boylu boyunca uzanır. Diğer taraftan vajinal kanalın, tıpkı bir “akordeon” veya “körük” gibi, esneme özelliği vardır. 8-9 cm uzunluğundaki vajinal kanal, kadınlarda uzama ve esneme özellikleri sayesinde 16-18 cm'ye kadar uzayabilir ve 10 cm’ye kadar genişleyebilir. Bu durum hem vajinal doğumda hem de cinsel ilişkide yararlar sağlar. Vajinayı saran kaslar tamamen kişinin kendi kontrolünde, istemli çalışan kaslardır. Ancak bu kaslar cinsel ilişki sırasında kontrolden çıkar ve spasmodik (düzensiz) bir şekilde kasılarak cinsel birleşmenin tam olarak gerçekleşmesine engel olur.
Vajina Kasları ve Cinsel İlişkide İstemsiz Kasılmalar
Vajina, diğer organlar gibi kendine göre fonksiyonları olan "sıradan bir organ"dır ve bir geçiş bölgesidir. Vajina çevresindeki güçlü PC (PuboCoccygeus) kası ise hem üreme sisteminin hem de üriner (işeme) sistemin işlevinde anahtar bir rol oynar. Normalde bir kadın idrarı geldiğinde PC kasını kasar, idrarını yaparken de gevşetir. Ancak vajinismus hastalarında, cinsel ilişki sırasında bu kontrol kaybedilir. Normalde kendi idrarını tutabilen bir kişi, cinsel ilişki sırasında bu bölgedeki kaslarına söz geçiremez. Bu kas, dışarıdan gelen her türlü girişimi (jinekolojik muayene, vajinal tampon gibi) ve cinsel ilişki sırasında penisi tehdit olarak algılar; bu nedenle ilişki esnasında kontrolü reddeder ve istem dışı kasılır.
Vajinismusta PC kası cinsel ilişki sırasında bilinçli bir düşünce olmaksızın, tamamen istemsiz şekilde çalışarak vajen girişini kapatmaktadır. Böylece ilişkiler başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Ayrıca diğer vajina kasları; bulbospongiosus, ileococygeus, yüzeyel perineal transversus kasları da bu istemsiz kasılmalara katılmaktadır. Böylelikle cinsel ilişkide ağrı sorunu, çoğu zaman da hiç ilişkiye girememe ile karşılaşılmaktadır.
Bilinçaltına yerleşmiş birtakım korkular ve yanlış cinsel bilgilendirmeler sonucunda vajinal kanalın dış üçte birlik kısmındaki pelvik kaslar, vücudun adeta bir "kendini koruma mekanizması" olarak istem dışı (yani kişinin kontrolü dışında) kasılır. Böylece cinsel birleşme, yani "penetrasyon," olanaksız hale gelir. Bu pelvik kaslar içinde en çok bilineni PuboCoccygeus (PC, pubokoksigeus) kasıdır.
Vajinismus sorununu tarif eden hastalar, başta pubokoksigeus kası olmak üzere, cinsel birleşme anında pelvik kaslarını aşırı düzeyde kontrolsüz bir şekilde kasarlar. Erkek eşlerin ifadelerine göre vajinal kanal adeta "etten bir duvara" dönüşür. Hatta bazı hastalar, problemlerini tanımlarken vajinalarının kapalı olduğunu ya da vajina girişlerinde bir kemik olduğunu bile düşünebilirler.
Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) tarafından DSM-IV’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) vajinismus şu şekilde tanımlanmıştır: "Cinsel ilişkiye engel olan, vajinanın dış üçte birindeki kaslarda tekrarlayan veya sürekli olarak istemsiz spazmlar." Bu spazmlar, yani kas kasılmaları, bireyde belirgin sıkıntıya yol açar veya kişiler arası problemlere neden olur.
2013 yılında yayınlanan DSM-5’te vajinismus bağımsız bir tanı olmaktan çıkarılarak "Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyon Bozukluğu (GPPPD)" başlığı altında daha geniş bir kategoriye dahil edilmiştir. Bu kategori, sürekli ve tekrarlayıcı bir şekilde vajinal penetrasyon (birleşme) ile ilgili zorluklar ve cinsel aktivitelerle ilişkili ağrı durumlarını kapsar. Bu nedenle vajinismus ve disparoni (cinsel ilişki sırasında ağrı) aynı sınıfta yer alır. Vajinismus problemi, ICD-11’da (Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması) da "cinsel ağrı-penetrasyon bozuklukları" altında sınıflandırılmıştır.
Cinsel İlişkiye Girememe
Önceden vajinismus tamamen bir anksiyete (kaygı) hastalığı olarak değerlendirilirken, günümüzde istemsiz kas spazmları ve pelvik kas tonusunun artışı daha ön plana çıkmıştır. Toplumda vajinismus, sıklıkla bir “ilk gece korkusu”, “tamamlanmamış evlilik” veya “cinsel ilişkiye girememe” olarak adlandırılmaktadır.
Cinsel ilişkiye girememe farklı sebeplere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Vajinismus ise yalnızca bu sebeplerden bir tanesidir. Cinsel isteksizlik sorunu, erkeklerde ereksiyon problemleri, erken boşalma gibi sebepler de cinsel ilişkiye girememe nedenidir.
Vajinismus, aynı zamanda bir "erteleme-kaçınma hastalığı" olarak da tanımlanır. Tayin, kariyer, okul, iş yoğunluğu gibi pek çok bahane ile tedavi sürecini sürekli erteleyen hastalar, birkaç seanslık basit bir tedavi programının ardından olumlu sonuçlar alabilirler. Tedavi sonrasında sıkça dile getirilen ifadeler şunlardır: "Acaba neden bunca yıl bekledim? Tedavisi bu kadar basit miymiş? Keşke daha önce buraya gelseydim, geçen yıllarıma üzülüyorum..."
Cinsel İlişkide Neler Yaşanır?
Son derece mutlu bir şekilde birbirini seven, cinsellik dışında hiçbir sorun yaşamayan çiftler, cinsel ilişkinin birleşme aşamasında adeta bir "panik atak" benzeri bir durum yaşayabilirler. Kadın kendini birden kasar, bacaklarını kapatır, eşini iter ve geriye çekilir. Vajinal ıslanmada azalma olur ve kuruluk ortaya çıkar.
Bu panik durumu genellikle bilinçaltındaki yanlış bilgiler ve önyargılara bağlıdır. Sanki bir el beyindeki bir düğmeye basmış ve sistemi kilitlemiştir. Bu sırada kalp atışları hızlanır, nefes alıp verme zorlaşır ve yoğun bir korku hissi yaşanır. Kadın, vücudundaki kasları istemsiz bir şekilde sıkar ve bu durum penisin vajinaya girişini imkânsız hale getirir.
Bazı durumlarda ağrı eşlik ederken, bazen yalnızca korku vardır. İlişkinin devamını istemeyen kadın, bacaklarını sıkıca kapatarak eşini iter ve ilişkiyi sonlandırır. Vajinismus yaşayan kadınlar, yalnızca vajinal girişte değil, aynı zamanda karın, bel, sırt ve bacak gibi pek çok bölgede kasılma tarif ederler. Bu nedenle çiftler, ilişki denemelerinin ardından yaygın kas ağrıları hissedebilir. Bu durum vajinismus derecesi ile ilişkilidir.
Vajinismus durumunda vajinaya herhangi bir şeyin girmesi mümkün değildir ve her türlü girişim çabası da son derece rahatsızlık vericidir, hatta imkânsızdır. Diğer bir deyişle vajina içerisine herhangi bir yabancı cismi almada sorun yaşamak da vajinismus belirtileri arasındadır. PC kasında istemsiz kasılma şeklinde kendini gösteren bu vajinal refleks- sadece cinsel ilişki esnasında değil- kadının jinekolojik muayenesi sırasında, tampon kullanımı durumunda ya da parmağın vajinaya sokulması gibi vajinaya herhangi bir girişim içeren durumlarda da ortaya çıkabilmektedir.
"Eşimle flört ederek ve birbirimizi severek evlenmiştik. Çok mutlu ve uyumlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel ilişki sırasında birbirimizi yüzeysel olarak tatmin edebiliyorduk ama tam bir birleşme sağlayamıyorduk. Kendime güvenim geldiğinde denemeye karar veriyordum, ancak korku içinde kendimi tamamen kasıyordum. Sanki canım çok acıyacaktı. Her yolu denememize rağmen bir türlü başaramadık.
Eşim, penisinin adeta bir duvara çarptığını söylüyordu. Zamanla denemelerimiz azaldı ve neredeyse tamamen bitti. Yaşımız ilerliyordu ve ailemiz çocuk sahibi olmamızı bekliyordu. Ama biz cinsel ilişkiye giremediğimizi kimseyle paylaşamamıştık. Omzumuzdaki yük gittikçe ağırlaştı. Sonunda tüm cesaretimizi toplayarak tedavi için bir kliniğe başvurduk..."
Özellikle ilk gece ile ilgili kanamanın veya acının çok olacağı yönünde olumsuz bilgiler alan hastalarda, ilk geceye dair ağrı beklentisi oldukça yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. "Allodini" olarak bilinen bu durum, cinsel ilişki sırasında istem dışı kasılmalara neden olarak gerçekten de ağrının hissedilmesine yol açar. Zamanla ağrı beklentisi ağrıya, ağrı da ağrı beklentisine sebep olarak bir kısır döngü oluşturur.
Diğer taraftan, cinsel ilişki sırasındaki korkular vajinal ıslanmayı azaltır ve bu durum ağrının daha fazla hissedilmesine neden olur. Özetle, ilişki sırasında bazen gerçekten hissedilen bir ağrı ve acı varken, bazen de ağrı beklentisi sonucu oluşan istemsiz kasılmaların ürettiği bir ağrı ve acı hissi meydana gelebilir.
Yaptığımız bir bilimsel çalışmada, vajinismus hastalarının ağrı eşiklerinin daha düşük olduğunu, yani ağrıya yatkınlıklarının daha fazla olduğunu saptadık.
Hâlbuki dünyanın en keyifli işlevlerinden biri olarak kabul edilen cinsel ilişki sırasında aslında ıstırap ve acı olmamalıdır; cinsellik, haz ve keyif barındırmalıdır. Zaten cinsel ilişkinin en önemli amacı da haz almak, mutlu olmak ve rahatlamak değil midir?
Vajinismus problemi olan kadınlarda, vücut ve zihin asla cinsel ilişkiye yönelik ortak ve pozitif bir deneyime sahip değildir. Kadınlardaki bu olumsuz cinsel mesajlar çok çeşitlidir ve bu mesajlar, vajinadaki kasların (özellikle de PC kasının) istemsiz (refleks) bir tepki ile kasılmasını tetikler.
Kasılmalar ve ağrı beklentileri sonucunda, cinsel ilişki imkânsız veya oldukça ağrılı bir hâle gelebilir. Bu ağrı, vajinal kasların “hafızasına yerleşerek” her türlü girişimde kasılmaların oluşmasına neden olur. Zamanla artan kaygı ve korkularla bu durum daha da büyüyüp pekişir.
Diğer taraftan, her türlü ağrılı girişim bu hafızayı güçlendirmektedir. Bu durum tam olarak yerleştiğinde, kadın "Eşimle cinsel ilişkiye girmeyi arzuluyorum" dese bile, denenen her ilişkide erkek kendini bir duvara çarpmış gibi, kadın ise bedenindeki kontrolü tamamen kaybetmiş gibi hissedebilir.
Sorun, zaman içinde bir cinsel problem olmaktan çıkıp bir "aile problemine" dönüşebilir ve tahmin edilemeyen çok farklı sorunlara yol açabilir. Bu nedenle bir an önce profesyonel destek almak oldukça önemlidir.
Sağlık, kişinin fiziksel, ruhsal ve cinsel açıdan tam bir iyilik hali içerisinde olması olarak tanımlanır. Hastalık ise sağlığın yerinde olmaması durumudur. Hastaların psikolojilerini ve sosyal yaşantılarını etkileyen vajinismus, önemli bir cinsel sağlık sorunudur.
Vajinismus yalnızca bizim gibi Müslüman veya kapalı, tutucu çevrelerde değil, tüm dünyada sık rastlanan bir problemdir. Ancak ülkemizde görülme sıklığının Batılı ülkelere göre yaklaşık 10 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir.
Vajinismusun dünya genelindeki görülme sıklığı oldukça değişkendir. Bu farklılık, kültürel normlar, cinsel eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi faktörlere bağlıdır. Örneğin, Batı ülkelerinde yapılan çalışmalar, vajinismusun nispeten daha düşük prevalansa sahip olduğunu göstermektedir. Bu ülkelerde cinsel sağlık eğitiminin yaygın olması, cinsel işlev bozuklukları konusundaki farkındalığı artırmaktadır.
2010 yılında Marie-Andrée Lahaie ve arkadaşlarının yaptığı bir literatür taramasına göre, cinsel işlev bozukluklarıyla ilgilenen klinik ortamlarda bu oran %5 ile %17 arasında değişmektedir. Türkiye’de ise vajinismus sık rastlanan bir durumdur ve ortalama olarak her 10 kadından birinde görülmektedir.
Vajinismusun tam ve kesin bir nedeni olmamakla beraber, psikolojik, kültürel, organik ve eşe bağlı sebepler ön plandadır. Vajinismus nedenleri:
Çocuklukta Edinilen Cinsel Bilgilerin Önemi
Cinsel kimlik, çok erken yaşlardan itibaren gelişmeye başlar. Cinsel kimliğin en hızlı oluştuğu dönem, 3-5 yaş arasındaki "Ödipus dönemi"dir. Bu dönemde anne-baba ve çevreden alınan yanlış veya abartılı mesajlar, kişilerde ömür boyu kalıcı etkiler bırakabilir.
Geleneksel aile yapısı, ergenlik dönemi travmaları, ilk gece hikâyeleri ve cinsel mitler (hurafe bilgiler),vajinismusun önemli sebepleri arasındadır. Erkeklerde erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik; kadınlarda ise vajinismus, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama (anorgazmi) sorunları genellikle Ödipal dönemde alınan dolaylı veya doğrudan mesajlarla açıklanabilir.
Vajinismus, birincil (primer) ve ikincil (sekonder) olmak üzere ikiye ayrılır:
Hiçbir şekilde cinsel ilişkinin yaşanamamış olması durumudur. Bu kişiler, tampon kullanımı veya jinekolojik muayene gibi durumlarda da rahatsızlık ve ağrı hisseder. Birincil vajinismus, "ömür boyu vajinismus" olarak da bilinir.
Kişinin daha önce ağrısız penetrasyon deneyimlemesine rağmen, sonradan bir olay veya durum nedeniyle cinsel ilişkiye girememesi durumudur. Sekonder vajinismus genellikle zor ve travmatik doğumlar, ağrılı jinekolojik müdahaleler (örneğin kürtaj),menopoz veya bazı jinekolojik ameliyatlar sonrası ortaya çıkar.
Tüm partnerlerle cinsel ilişkiye girememe durumudur.
Belirli bir partnerle, mekânda veya belirli bir dönemde vajinismus yaşanmasıdır. Örneğin, bir kadın ilk evliliğinde vajinismus sorunu yaşarken, ikinci evliliğinde bu sorunla karşılaşmayabilir.
Vajinismus teşhisi, kapsamlı bir tıbbi öykü alma (anamnez) ve jinekolojik muayene sonrasında konur. Jinekolojik muayenede doğuştan gelen veya sonradan kazanılmış genital bölge ile ilgili anatomik sorunlar ve kasılmaların derecesi incelenir. Kasılmaların derecesi, vajinismusun şiddetini belirler ve uygulanacak tedavi yönteminin seçilmesinde önemlidir.
Vajinismus tedavisi, bireyin durumuna, şiddetine, semptomlarına ve oluş nedenlerine göre bireyselleştirilerek planlanır.
Özetlemek gerekirse; vajinismus, bireylerin ve çiftlerin psikolojik ve sosyal hayatlarını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Tedaviler, psikolojik ve fiziksel şartlar göz önüne alınarak planlanmalıdır. Yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren vajinismus sorunu, günümüzde uygulanan bilişsel davranışçı cinsel terapi yöntemleri sayesinde kesin ve kalıcı olarak çözülebilir.
İdeal vajinismus tedavileri, kolay uygulanabilir, çözüm odaklı, bilimsel ve kalıcı çözümler içermelidir. Ayrıca tüm tedavi yöntemlerinin ağrısız ve acısız olması gerekir. Hastaların en büyük korkuları arasında cinsel ilişki sırasında acı duyma korkusu yer alır. Bu nedenle tedavi sırasında acı hissedilmesi durumunda, kişinin tedaviyi reddetmesi son derece doğaldır.
Vajinismus tedavisinde en iyi yöntem, kişiye özel olarak seçilmelidir. Herkes için doğru olan tek bir tedavi seçeneği yoktur. Bu nedenle, “Hastalık yoktur, hasta vardır” anlayışıyla çiftlere özel yaklaşımlar sunulmalıdır.
Dünyada vajinismus tedavisi için en sık uygulanan yöntem, Bilişsel ve Davranışçı Terapi (BDT) yöntemleridir. Bunun yanı sıra, şikayetlere yönelik olarak hipnoterapi, akupunktur, biorezonans, EMDR, botulinum toksin uygulamaları, cerrahi yöntemler ve bu yöntemlerin kombinasyonları gibi vajinismus tedavi yöntemleri kullanılabilir.
Merkezimizde vajinismus tedavisinde, pelvik taban kaslarının istemsiz kasılmalarının kontrol altına alınması ve kas belleğinin yeniden oluşturulması hedeflenmektedir. Bu süreç, bilişsel ve davranışsal terapiler ile sağlanır. Günümüzde, ortalama 3-4 gün içerisinde kesin ve kalıcı sonuçlara ulaşmak mümkündür.
Vajinismus tedavisinin amacı, pelvik kasların rehabilitasyonudur. Bilişsel davranışçı terapi sonrasında tam iyileşme sağlandığında, sorun yeniden tekrarlamaz. Bisiklete binmeyi veya araba kullanmayı bir kez öğrenen kişinin bu beceriyi unutmadığı gibi, pelvik taban kaslarının kontrolünü öğrenen bir kişi de bu kontrolü ömür boyu kaybetmez. Bu nedenle vajinismus, tedavi sonrasında kalıcı olarak çözülebilen bir cinsel problemdir.
Ben 5 yıllık evliyim, sizleri benim karşıma çıkaran rabbime şükürler olsun. İlk geldiğimde kendimden hiç ümidim yoktu. Sizlerin güler yüzü, samimiyetiniz beni evimde gibi hissettirdi. Bu hastalığı yaşayan herkese sesleniyorum, ben yaptıysam herkes yapabilir. Boşu boşuna zaman heba etmeyin, Hera klinik ailesi ile tanışın.... Devamını Oku...
Merhaba ben 23 yıllık evliyim bu yazıyı paylaşmak için çok bekledim. Hayal etmesi bile çok zordu benim için, evliliğim boyunca hep bir tarafım eksikti. Artık umudum yoktu hayatıma böyle devam edecektim. Taki internetten HERA yı bulana kadar. Cesaret edip telefon ettim, geleceğimi söyledim. Fakat gitmekten vazgeçtim. Hera daki yorumları okumuştum, diyordum ki bu kadar kısa zaman da nasıl çözümlenebilirki,... Devamını Oku...
Herkese merhaba, bende bir kaç gün öncesine kadar vajinismus hastasıydım. Böyle bir şeyi yaşamadan önce ne böyle bir hastalığın varlığını nede adını bilirdim taaa ki başıma gelene kadar. Zor günleri anlatmak istemiyorum ama güzel günlere adım attığım doğrudur ve bunu hera klinik sayesinde yaptım. Evet inanın aylarca yıllarca geçmeyen vajinismus 2-3 günde geçebiliyor. Hera klinik Ankara ile vajinismus ted... Devamını Oku...
Sevgili doktorumuz Süleyman ESERDAĞ’a; Tarafımızca, uzun araştırmalarım sonucunda karar verip, ilk ziyaret ettiğimde, vajinismus hastası olduğumdan habersizdim, şüphelerim doğrultusunda hareket etmiştim. Biraz kendimden bahsetmem gerekirse: yıllar önce başarısız bir evlilik geçirdim. Evliliğimde eski eşimden kaynaklanan cinsel problemler vardı. Ve başarısızlığın acısını bana şiddet uygulayarak çıkarmaya... Devamını Oku...