Farklı nedenler sonucunda ortaya çıkabilen vajinismusun değişik türleri, görülen farklı çeşitleri vardır. Vajinismus tanım olarak cinsel soğukluktan çok farklı bir kavramdır.
Vajinismus; kısaca vajinal kanalın kontrolsüzce kasılması sonucu cinsel birleşmenin olamaması olarak tanımlanabilir.
Cinsel birleşmenin olamamasının yanısıra, kadının kendi arzusuna rağmen, vajinasının içine tampon, fitil, parmak sokamaması ve jinekolojik muayene olamaması da vajinismus belirtilerindendir.
Başka bir tanımlama ise vajinal kanalın dış 1/3 kısmını çevreleyen kas grubundaki (pubokoksigeus kası) ısrarlı, istemsiz ve güçlü kasılmalar neticesinde vajinaya penisin girememesi ya da tam olmayan ağrılı birleşme şeklindedir.
Vajinismus kimi kadınlarda ilk ilişki denemesinde ortaya çıkabilirken, kimi zaman ise önceleri cinsel ilişki esnasında hiçbir problem yaşamayan kadınlarda yaşadıkları travmatik bir olay veya bir probleme bağlı olarak zaman içinde de gelişebilmektedir. Vajinismus, ortaya çıkış zamanına göre primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olarak ikiye ayrılmaktadır.
Bir kez bile olsun cinsel ilişkinin gerçekleşememesi durumudur. Primer vajinismus kadınlarının pek çoğu aylarca, hatta yıllarca süren evliliklerine rağmen halen bakiredirler. ‘Yaşam boyu vajinismus’ olarak da adlandırılır. Tamamlanmamış evlilik durumu çiftler arasında zamanla büyük sorunlara yol açar. En sık görülen vajinismus türüdür. Yani, vajinismus sorununu yaşayan hastaların çoğu halen bakiredirler.
Önceden sağlıklı şekilde cinsel ilişkiye girebilen bir kadında; genellikle yaşanmış bir cinsel veya genital travma (problemli bir doğum, düşük, kürtaj, kaba bir şekilde yapılan bir jinekolojik muayene, taciz veya tecavüze maruz kalma gibi) sonrası veya psikolojik problemler nedeniyle gelişen vajinismus durumudur.
Sekonder vajinismus daha nadiren görülmekle beraber tedavi yaklaşımı yaşam boyu (primer) vajinismus ile benzerdir.
Bazı hastalar bir şekilde doğal yollarla gebe kalıp vajinal yolla doğum yapmalarına rağmen halen cinsel birleşmede sorun yaşayabilmektedirler. Gebe kalabilmiş veya vajinal yolla doğum yapabilmiş hastalar vajinismus hastası olamaz diye bir düşüncede olmak yanlıştır. Kliniğimize başvuran hastaların neredeyse yüzde 10’unu çocuklu çiftler oluşturmaktadır ve hatta gebe olan vajinismus hastalarının tedavisini de kliniğimizde gerçekleştirmekteyiz. Bu hastaların gebelik esnasında tedavilerini tamamlamaları, uygun şartlar oluştuğu takdirde vajinal yolla doğum yapabilmelerini de sağlamaktadır.
Vajinismus bazen konuma, kişiye veya duruma özgü de olabilmektedir. Kadının evli olduğu partneri ile birlikte olmak istememesi, ilişki denedikleri ortamda kendini rahat hissedememesi, evlilik problemleri olması veya partnerine karşı gizli öfke duyması bu durumun en sık nedenlerindendir. Bu vajinismus tipine “durumsal vajinismus” da denmektedir. Durumsal vajinismusta, sebep olan faktörlerin ortadan kalkması ile vajinismus sorunu da ortadan kalkabilmektedir.
Hera Klinik’e başvuran ve vajinismus sorununa sahip kadınların büyük bir çoğunluğu (%90’ı) hiçbir zaman ilişkiye girememiştir, yani halen bakiredir (Primer Vajinismus). Bununla birlikte bazı kadınlarda önceden cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olmuştur (Sekonder Vajinismus).
Bir takım engellerden dolayı bireyin cinsel ilişkiye girememesidir. Vajinismus da bir tür aparonidır. Cinsel ilişkiye girememe sorunu kadına, erkeğe ve çifte ait faktörlere bağlı olabilir.
Cinsel ilişki sırasında ağrı, acı, yanma, batma hissetmektir. Bazen sekonder vajinismus un altında yatan neden disparoni de olabilmektedir. Ancak, ağrılı cinsel ilişki sorunu vajinismus haricinde fiziksel nedenlere de bağlı olabilmektedir.
Kızlık zarı ve çevresindeki dokuda (vestibulum) aşırı derece duyarlılık ve hassasiyet olması sonucunda disparoni, ağrılı ilişkiye ikincil olarak gelişen vajinismus ve anorgazmi (orgazm olamama) gibi şikâyetlerin ortaya çıkması ile ilgili bir sendromdur.
Hastanın kendi ifadesine göre cinsel ilişkinin son derece ağrılı veya acılı oluşu veya bu acı nedeniyle refleks olarak vajinal kasların kasılarak ilişkinin hiç olamaması hastayı hekime getiren şikayettir. Yapılan jinekolojik muayene esnasında vajina girişindeki kızarık ve ödemli bölgenin gözlenmesi ve o bölgeye pamuk uçlu bir çubukla dokunulmasıyla (Q tip test) hastada ağrı/acı/yanma hissinin meydana gelmesi hekime Vulvar Vestibulit Sendromu (VVS) tanısını koydurmaktadır. Bazı hastalarda ise vajina girişindeki vestibulum denilen bölgede ödem ve kızarıklık görülmemekte, sadece dokunma ile aşırı hassasiyet bulunmaktadır. Ödem ve kızarıklık görülmesi VVS tanısı koymak için şart değildir.
Vulvar vestibulitis sorunu yaşayan kadınlarda vajina girişinde aşırı düzeyde ağrı, acı ve hassasiyet bulunmaktadır. Kimi zaman bu durum o kadar şiddetlidir ki; hasta kot pantolon veya tayt giydiğinde dahi acı hissedebilmektedir. İlişki esnasındaki acıyı hastalar ”etlerin bıçakla kesilmesi, açık yaraya asit sürülmesi, tuz basılması” gibi keskin bir acı ve özellikle de “yanma” şeklinde tariflemektedirler. Bu yanma hissi, ilişki bittikten sonra da devam edebilmektedir. Bu hastalarda kimi zaman kendilerini kasmalarına bağlı olarak ilişkide kanama da olabilmektedir.
Vulvar vestibulitis’in tam olarak neden kaynaklandığı henüz bilinmemektedir. Tedavide ise basit bir cerrahi operasyon ile bu bölgenin çıkarılması sorunu tamamen ortadan kaldırabilir (parsiyel vestibulektomi ameliyatı).
Genelde lokal anestezi, bazen de genel anestezi eşliğinde yapılan bu operasyonlar ortalama 20-25 dakika sürmektedir. Daha sonrasında pelvik rehabilitasyon egzersizleri ile ağrılı ilişkiye bağlı olarak gelişmiş olan vajinismik yanıt ortadan kaldırılmalı, haz odaklı egzersizlerle de hastanın zihninde gelişmiş olan cinsellik eşittir ağrı/acı düşünce zinciri kırılmalıdır. Bu şekilde, sorun kalıcı olarak aşılabilmektedir.
İlk görüşme sırasında yapılan jinekolog değerlendirmesinde kesin tanı konulabilmekte ve vajinismusun türü belirlenebilmektedir. Bu nedenle jinekolojik değerlendirme en önemli basamaktır .
Vajinismus türlerine bakıldığında her tipte ağırlıklı olarak geçmişten gelen yanlış bilgilerin veya düşüncelerin bilinçaltında oluşturduğu yaygın kaygı ve korku tespit edilmektedir. Ancak eğer altta yatan sebep vulvar vestibulitis gibi fiziksel bir problem ise ve vajinismus, bu duruma bağlı olarak gelişen ikincil (sekonder) vajinismus ise öncelikle altta yatan fiziksel problemi ortadan kaldırmak uygun bir yaklaşım olacaktır.
Hem primer vajinismuslarda, hem de disparoniye bağlı gelişen sekonder vajinismuslarda altta yatan nedeni ortadan kaldırdıktan sonra temel tedavi yöntemi bilişsel ve davranışsal yeniden yapılandırma ve pelvik taban kas rehabilitasyonudur. Vajinismusun nedeni, süresi ve türü ne olursa olsun doğru yaklaşım ile tedavisi olan bir hastalıktır ve tedavi başarısı %100 e yakındır.